NEPAL’DE BAŞLAYAN HİKAYE SİNCAN’DA DEVAM EDİYOR
NEPAL’DE BAŞLAYAN HİKAYE
SİNCAN’DA DEVAM EDİYOR
Sağlık Bakanlığı tarafından Siirt’in Pervari ilçesindeki çalışmaları nedeniyle
2015’te “yılın doktoru” seçilen Nepal uyruklu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uz- manı Dr. Binod Kumar Şah, Nepal’den başlayan, ardından Ankara’ya, oradan da Pervari’ye uzanan, sonunda terör olaylarının da etkisiyle Lokman Hekim Ankara Hastanesinde devam eden hikayesini Antibiyotik Dergisine anlattı.
tamamladım. Eğitim seviyesi yetersiz olduğu için babam ortaöğretim okumam için beni
12 yaşındayken ilçemden 200 kilometre uzakta olan yatılı bir özel okula gönderdi. Yatılı okuduğum zamanlar annem, babam ve iki kız kardeşimden uzakta bir taraftan aile özlemi çekerken, diğer taraftan öğ- renme isteği içindeydim. Ay- rıca babam da eğitimim ko- nusunda oldukça ısrarcıydı ve ben de gerekli gayreti göste- rerek liseyi birincilikle bitirdim. Daha sonra Nepal’in başken- ti olan Katmandu’da iki sene Amrit Science kolejinde eğitim aldım. Tıp fakültesi giriş sınav- larına başvurdum. Kazanan ilk
30 öğrenciye hükümetçe yurt dışında tıp eğitimi alma imka- nı verildiğinden Aralık 2000 yılında Türkiye’ye tam burslu öğrenci olarak geldim.
Türkiye’deki ilk yıllarınız nasıl geçti?
Tömer’de 7 ay Türkçe eğiti- mi aldıktan sonra 2001 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakül- tesine girdim. Yabancı bir ülke- de olmak, farklı dil kullanmak ve maddi imkansızlıklara rağ- men gece gündüz ders çalışı- yordum. Hedefim başarılı bir doktor olup hayallerimi ger- çekleştirmekti. 6 senelik zorlu tıp eğitimini tamamlayıp 2007 yılında mezun oldum, 2008 yı- lında da eşim Esma ile evlen- dim.
Peki bu süreçte aile özlemi çektiniz mi?
Tabi… Bir taraftan aile özemi, bir taraftan eğitim durumum
landınız mı?
TUS sınavını kazanarak uz- manlık eğitimi için Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümüne girdim. Zorlu geçen uzmanlık eğitimi- me devam ederken 2011 yılında en fazla vakalar ve çeşitli çalış- malar nedeniyle bölümünde “vaka ödülü” aldım. Ayrıca aynı sene Türk vatandaşlığına geç- tim. Babamı 2012 yılında ben Türkiye’deyken kaybettim. Her şeye rağmen 2013 yılının Mart ayında pediatri uzmanı olmaya hak kazandım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yılın doktoru seçildiniz. Sizi farklı kılan şey nedir?
İnsanlar yaşamak istediği ha- yat ve hayatın sunduğu ya- şam arasında kalarak tecrübe kazanır. Çocukluk dönemimde hayatın bana sunduğu yaşam şartlarından etkilenerek dok- tor olmak istemiştim. Çünkü biliyordum ki eğer ilçemde bir doktor olsaydı binlerce çocuk ölmekten kurtulurdu. Bu ne- denle başarılı bir doktor olup gerçekten ihtiyacı olan hasta- lara kaliteli hizmet sunmayı he- defledim. Hasta hastadır, ister merkezde olsun, ister ücra bir yerde, aynı kalitedeki hizmeti hak eder. Bir doktor için hasta- nın hangi ülkeden geldiği, na- sıl bir sosyo-ekonomik düzeye sahip olduğu ve doktorun ne- rede hizmet verdiğinin hiçbir öneminin olmaması gerekti- ğini düşünüyorum. Pervari’de de yer, din ve ırkına bakmak- sızın kaliteli hizmet vermeye çalıştığım için Sağlık Bakanlığı tarafından 2015 yılında “yılın
İnsanlar yaşamak istedi- ği hayat ve hayatın sun- duğu yaşam arasında kalarak tecrübe kazanır. Çocukluk dönemimde hayatın bana sunduğu yaşam şartlarından et- kilenerek doktor olmak istemiştim. Çünkü bili- yordum ki eğer ilçemde bir doktor olsaydı bin- lerce çocuk ölmekten kurtulurdu
Öncelikle bize kendinizi ve doğduğunuz toprakları anlatır mısınız?
1976 yılında Nepal’in küçük bir ilçesinde, ailemin ortanca çocuğu olarak dünyaya gel- dim. Nepal, sosyo ekonomik düzeyi düşük olmakla birlikte, geçim şartları ve imkanlarının yetersiz olduğu bir ülkedir. Çocukluğumda yaşadığım ilçede hastane, doktor, şebeke suyu ve elektrik olmadığı gibi mad- di imkansızlıklara bağlı olarak beslenme yetersizliği vardı ve hijyen, bakım gibi fiziki şartlar da eksikti. Basit bir solunum yolu enfeksiyonu ve akut gast- roenterit gibi nedenlerle bile binlerce çocuk can vermek zo runda kalırdır. En yakın sağlık kurumu 20 kilometre uzaktay- dı ve ulaşım yoktu.
Bu zor şartlar altında eğitimi- nize nasıl devam ettiniz? Çocukluğumu bu zor şartlar al- tında geçirdiğim ilçede, “Shree janta Madhayamik Bidhaya- layi” adlı okulda ilköğretimimi
vardı. O sıralar babamın sağlık sorunları vardı ve erkek evlat olarak ona bakmakla yüküm- lü olduğumu hissettiğim için Nepal’e gittim. Ancak babam benim uzman bir doktor alarak hizmet vermemde ısrar ettiği için Türkiye’ye geri döndüm.
Uzmanlık eğitimi alırken zor doktoru” ödülüne layık görül- düğümü düşünüyorum.
Pervari maceranızdan bahse- delim. Bu ilçeye gitmek kendi tercihiniz miydi?
Evet. Bahsettiğim sebepler- den dolayı 51. Devlet Hizmeti Yükümlülüğü kurasında kendi isteğimle Siirt Pervari Devlet Hastanesine atandım ve he- deflediğim yolda mutlu bir şe- kilde eşimle Pervari’ye gittim.
Nasıl bir Pervari buldunuz gittiğinizde ve ne gibi çaba- lar verdiniz?
Pervari bal ve narıyla ünlü Siirt’in şirin bir ilçesi. Nüfusun 36 bin olduğu bu ilçede hal düzeyi ve okuryazarlık oranı oldukça düşük. Siirt’e 90 ki- lometre uzaklıkta olan ilçede merkeze ulaşım yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Mahrumiyet böl- gesi olmaktan yeni yeni çıkan bölge halkı oldukça samimi, sevecen, yardımsever ve say- gılıdır. Hastaneye ilk gittiğim- de hastaya verilen hizmet ve hijyen yeterli değildi. Yenido- ğan hizmeti yoktu ve çocuk hastaların çoğu merkeze sevk ediliyordu. Poliklinik ve yatan hasta hizmetleri standartların çok altındaydı. Hastane yö- netimi ve meslektaşlarım ile birlikte hizmet kalitesini yük- seltmek için yoğun bir çaba gösterdik. Gerek servis ve po- liklinik, gerekse diğer hizmetler olsun kalite optimal hale geldi. Çocuk sevklerin çoğunu azalt- tım. Yenidoğan hizmetinin olmamasına rağmen kısıtlı im- kanlarla yenidoğan bebeklere hizmet vermeye çalışıyordum. Sonunda yenidoğan yoğun bakım talebim Sağlık Bakanlığı ve Genel Sekreterlik tarafından kabul gördü. Ancak terörden dolayı hemşire olmadığı için çocuk yoğun bakım servisi ka- pandı. 5 tane bebek Siirt’e giramıyorsam burada ne işim var diye düşünmeye başladım.
Terör, hayatınıza nasıl etkile- di? Daha önce her yere gidebiliyorduk. Arkadaşlarımızla gece 12’de gezmeye gidebiliyorduk ancak bu çatışmalar nedeniyle çok tedirgin olmaya başlamış- tık. En ufak bir ses duymaya başladığımızda bile dışarı çık- mak istemiyorduk. 11 aylık be- beğimiz var, bunlara tanıklık etmesini istemiyorduk. Bana bireysel bir tehdit gelmedi. Tedirginlik üst düzeydeydi, bir yerlere çıkamıyorduk, korku- yorduk. Eşim ve çocuğumun istikbalini düşünmek zorunda- yım. Terör olayları nedeniyle kendi hayatımdan ve gelece- ğimden endişe etmeye başla- dım. Kendimi açık cezaevinde Pervari bal ve narıyla ünlü Siirt’in şirin bir ilçesi. Nüfusun 36 bin olduğu bu ilçede hal- kın yüzde 80’i köylerde yaşamakta olup, sos oldukça düşük. Siirt’e 90 kilometre uzaklıkta olan ilçede merkeze ulaşım yaklaşık 1,5 saat sürüyor.
gibi hissediyordum. Akşam olunca güvenlik güçleri, “siz evinize geçin, dışarı çıkmayın” diyorlardı. Pervari’ye hapsol- muş gibi hissediyordum ken- dimi. Akşam aydınlatmalar bile tedirgin ediyordu.
İstifa kararını nasıl aldınız?
|
Bir gece PKK’lı teröristler yo- lumu kesti. Silahlı, maskeli teröristler. Hayatımın en kor- kunç anını yaşadım. Sonra her gün patlamalar, çatışmalar. Pervari’de düzenlenen mayınlı saldırıda 8 asker şehit oldu, bu beni çok etkiledi. Sadece ben değil, çevremdeki doktor arka- daşları da çok etkiledi. 3 hekim ile başladık. Birdenbire baktık ki herkes çekilmeye başladı. Artık çok korkuyordum. Kızım Sitare doğdu. Süresi dolup faz- ladan 1 sene hizmet vermiştim ve eşim ile kızım için endişe- lendiğim için istifa ettim. Hala Pervarili hastalarım sağlık du- rumunu buradan takip ediyo-
üzgünüm. Ancak ben ölürsem hiçbir çocuğa hizmet vere- mezdim. İnsanların her şeyden önce, doktora, öğretmene ih- tiyaçları var. Doktorsuzluktan bir çocuğun ölmesi kadar kor- kunç bir şey olamaz.
Pervari’de sizi en çok etkile- yen olay nedir?
Pervari’de teröristler yolumuzu kesti. Birçok kontrolden ge- çirdiler bizi. O tedirginliğimizi anlatamam, hiçbir zaman da unutamıyorum. Teröristler ta- rafından yolumuzun kesilme- si, daha dün yaşamış gibiyim, unutamıyorum. Propaganda yaptılar, kendilerini anlatmaya çalıştılar. Ölüm korkusu bize yetti. Elinde keleş vardı, silah vardı. Karanlıkta karşımızda onları görmek bizi çok tedirgin etti.
LOKMAN HEKİM’İ TERCİH ETTİ
Pervari’den sonra Lokman Hekim’de göreve başlamanız- da ne etkili oldu?
İstifa ettikten sonra özellikle Lokman Hekim Ankara Hasta- nesini tercih ettim. Benim için her şeyden önemli olan deza- vantajlı çocukların sağlığıdır. Sincan ağırlıkla Ankara’nın sos- yo-ekonomik seviyesi düşük insanların yaşadığı bir bölge- dir. Lokman Hekim Hastanesi, diğer özel hastanelerle kıyasla fiyatları vatandaşlar tarafından karşılanabilecek bir hastane ol- masının yanında etik değerlere son derece özen gösteriyor. Daha çok gelir için hastanın ihtiyacı olmayan tetkiklerin ya- pılması konusunda doktorları zorlamıyor. Hasta-hekim ilişki- sine müdahale etmiyorlar. Etik bir hastane olduğu için Lok- man Hekim’i tercih ettim.
Benim için hizmet hizmettir, hasta hastadır. Bunun mer- kezde ya da başka bir yerde olması önemli değil. Aynı ka- litede hizmet vermeye devam ediyorum. Ben yapabilecekle- rimi Pervari’de fazlasıyla yap- tım. İleride, Afrika ve doğup büyüdüğüm Nepal başta ol- mak üzere dünyanın en fakir bölgelerinde gönüllü çalışmak istiyorum.
Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?
Başarıda aile, istikrarlı çalışma ve duaların öneminin olduğu- nu düşünüyorum. Benim için başta babam olmak üzere ai- lem, onların duaları ve benim azimle çalışmamın bu başarıyı sağladığına inanıyorum. Üze- rimde emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Bir gece PKK’lı terörist- ler yolumu kesti. Silah- lı, maskeli teröristler. Hayatımın en korkunç anını yaşadım. Sonra her gün patlamalar, çatışmalar. Pervari’de
hit oldu, bu beni çok etkiledi. Sadece ben değil, çevremdeki dok- tor arkadaşları da çok etkiledi.